DİSK‘in düzenlediği miting için Marmaray’ın Başak durağı önünde bir ortaya gelen binlerce emekçi, kortejler halinde miting alanına yürüdü. Çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütünün katıldığı mitingde, üniversite öğrencilerinin de ilgisi ağırdı. Sık sık, “İnadına sendika inadına DİSK”, “Gelirde adalet, vergide adalet”, “Filistin halkı yalnız değildir” “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Direne direne kazanacağız”, sloganlarını atan kitle, miting alanını doldurdu.
‘KAŞIKLA VERİP KEPÇEYLE ALIYORLAR’
DİSK İdare Şurası üyeleri “Filistin’e özgürlük” yazılı pankartla kalabalığı selamladı. Bunun akabinde DİSK Genel Lideri Arzu Çerkezoğlu, konuşmasının başlangıcında personeller, işçiler, emekliler, gençler, bayanlar ve çocukları selamladı. Filistin direnişine de selam gönderen Çerkezoğlu, ‘Vergide adalet’ talebini yinelemek için Kartal Meydanı’nda olduklarını tabir etti. Çerkezoğlu, “Önümüzdeki ay, minimum fiyatın belirlenmesi sürecinde gelirde adalet uğraşının bayrağını yükselteceğiz. Cumhuriyet’in 100’üncü yılında tarihimizin en ağır bölüşüm krizini yaşıyoruz. Ülkemizde gelir dağılımı süratle bozuluyor. Düşük fiyatlar ve yüksek enflasyon yüzünden alım gücümüz düşüyor. Sendikalaşmanın, grev yapmanın ve hak aramanın önündeki pürüzlerle sömürü her gün biraz daha katmerleniyor. Grev yasaklamakla övünen otoriter bir zihniyetin yönettiği ülkemizde güçlü daha güçlü olurken, milyonlar fakirleşiyor. Tüm bunlar yetmezmiş üzere adaletsiz vergi sistemi nedeniyle kaşıkla verdiklerini kepçeyle geri alıyorlar” dedi.
‘CEBİMİZE EL UZATTILAR’
Yılın birinci altı ayında tüm tüketim materyallerine artırım gelirken işçilerin de giderek fakirleştiğini tabir eden Çerkezoğlu, “Çoğumuzun fiyat artışları TÜİK’in bastırılmış enflasyon sayılarının bile altında kaldı. Pekala ülkeyi yönetenler ne yaptı? Gerçek enflasyonun altında kalan fiyat artışlarını dahi işçilere çok gördüler. KDV, ÖTV üzere dolaylı vergileri artırarak cebimize el uzattılar. KDV üzere dolaylı vergiler bir ülkede ne kadar fazlaysa, o ülkede vergi sistemi o kadar adaletsizdir. Zira tüketimden alınan vergiyi emekçi de işveren da, güçlü de yoksul de tıpkı oranda öder. Çok kazananla az kazanan tıpkı vergiyi verir. Bu adaletsizliktir” dedi.
‘ELLERİ İŞÇİNİN CEBİNDE’
Vergi sistemindeki adaletsizliklere değinen Çerkezoğlu, “İşverenlerden az vergi al, şirketlerin vergisine af çıkar, zenginlerin vergi borcunu ertele, yandaşların vergi borcunu sıfırla… Pekala nasıl dönecek bu devletin bütçesi diye sorunca da dön dolaş personelin, işçinin, emeklinin, bizim cebimize el at. Memlekette o denli bir çark kurulmuş ki devlet dönüyor dolaşıyor yeniden elini bizim cebimize atıyor. Şirketler, zenginler, işverenler için vergi kaçırmanın bir yolu daima açık bırakılıyor. Onlar buna vergi kaçırmak demiyor, vergiden kaçınmak diyor. Çalışanlar ise daha fiyatlarını almadan peşin peşin gelir vergisi ödüyor. Üstelik bu gelir vergisinin oranları çok yüksek. En düşük vergi diliminde yüzde 15’ten vergi ödemeye başlıyoruz” diye konuştu.
‘REKOR KARLARA BAKIN’
Vergi diliminin düşük tutulmasının işçilere olumsuz yansıdığını tabir eden Çerkezoğlu, “Bakın vergi dilimlerinin bile isteye düşük belirlendiğini, devletin resmi sayıları da gösteriyor. İktidar daha fazla vergi alacağı birilerini arıyorsa çalışanların cebine odaklanmaktan vazgeçsin ve bir etrafına baksın. Banka bilançolarına baksın, şirketlerin rekor karlarına baksın. Zenginleşenler orada, çalışanlar ortasında değil” sözlerini kullandı.
‘YASA TEKLİFİ HAZIRLADIK’
İktidara seslenen Çerkezoğlu, “Sizin misyonunuz fakirden alıp zengine vermek değildir. Ülkeyi yönetenlerin vazifesi emekçilerin, işçilerin, emeklilerin alım gücünü korumaktır; gelirde ve vergide adaleti sağlamaktır” dedi. Vergide adaletin sağlanması için bir yasa teklifi taslağı hazırladıklarını söyleyen Çerkezoğlu, “Bu yasa taslağı Meclis’teki siyasi partilere sunduk. Buradan, Kartal Meydanı’ndan bir sefer daha sesleniyoruz: Vergide adalet ömürüz hemen Meclis’ten geçmelidir” dedi.
Çerkezoğlu, vergide adaletin sağlanabilmesi için atılması gereken adımları şu halde sıraladı:
*Ücretlerden ve tükettiklerimizden değil, kardan, ranttan, faizden daha fazla vergi alınmalıdır.
*Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır.
*Gelir vergisi birinci dilim oranı ücretlilerde yüzde 10’a düşürülmelidir.
*Vergi tarife dilimleri en az yine değerleme oranı yahut minimum fiyat artış oranı kadar artırılmalıdır.
*Asgari fiyat vergi istisnası çalışanlar lehine yine düzenlenmelidir.
*Patronlara sağlanan 5 puan SGK prim takviyesi personellere de sağlanmalıdır.
*Damga vergisi tümüyle kaldırılmalıdır.
